5 Nisan 2011 Salı
Hiçlik Makamı
Kendini ürkek, köle ruhlu hisseden tek kişi ben miyim? Öyle olmadığını biliyoruz. Eminim benim gibi çok kişi var. Ama itiraf etmezler, söylemezler, dillendirmezler. Ben öyle miyim? Önce itiraf ederim sonra inkar! Böyle konuşuyorum diye sakın beni yargılamayın. Başımıza gelmiş geçmiş en kötü şeydir yargısız infaz edilmek. Küçükken oturduğumuz mahallenin arka sokaklarında kayboldu çocukluğum. Şimdi arasam bile bulamam. Zaten bulmak istemem. Ben aramayı sevdim bulmayı değil. Ararken karşılaştığım şeyleri sevdim. Bana iz bırakan insanları sevdim, hüzünlerimi sevdim, acılarımı sevdim; ansızın hiç beklemediğim anda karşıma çıkan mutluluğu sevdim. Bu yüzden hiç bulmak istemedim. Girift, labirent yollara girdim. sonuca götüren yollardan bilerek isteyerek vazgeçtim. Bu hayat benim. Elalem ne der diye düşünmeden yaşamak; erkekler ne der diye düşünmeden yazmak istiyorum. Onu bile çok görürler sana. Umrumda mı sanki. Bana istediğinizi sorabilirsiniz. Cevabım hazır. -Hiç! Çünkü hiçlik makamındayım ve bu mevkiye ulaşmak için çok uzun yoldan geldim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Blog Arşivi
-
▼
2011
(111)
-
▼
Nisan
(20)
- Bir Erkek Bir Kızı Sevdi Bir Hikaye Başlamadan Bitti
- Kafka'nın Köpeği
- Heves Dediğimiz Şey Çabuk Geçer
- Güvenilmezin Biri
- öylesine yazıldı bu yazı
- Bazı Şeyler Var ki Hiç Değişmez
- Kahve Molası
- Dışarıda Korkunç Bir Yalnızlık Var
- Kalabalıklar İçindeyken Ben
- Seni yoksayabilirim. Sen yokmuşsun gibi hiç olmam...
- Adını Arıza Koydum
- Amacından Sapan Düşünceler
- Napoleon'un Josephine'ye Mektubu
- Bir Acayip Yazı
- Bırakmıyorlar
- Bir Genç Adam
- Hiçlik Makamı
- Gri soğuk bulutlu bir sabaha uyandım. Saat 6:45 ....
- Dostoyevski-Yeraltından Notlar
- Beni İnandır
-
▼
Nisan
(20)
1 yorum:
Tam da anlattığın gibiyim. Ne sorsalar hiç diyesim var. Hiç gibi durasım, susasım hatta belki kızasım ne bileyim öyle işte.
dört nala kaçasım var herkesten.
Yorum Gönder