30 Haziran 2011 Perşembe

İçimdeki Yabancı



Onlar gibisin,başkaları gibi; bir takım insanlar diyelim biz onlara ve ne kadar kolaydır bir takım insan olabilmek, sen bilmezsin. Hem nereden bileceksin, Allah bilir hiç sevmemiş bu yüzden üzülmemişsindir. Sonbahar yaprakları gibidir benim hüznüm süpürsem bile her rüzgarda yeniden dökülüyor kurumuş yapraklar.

Ne zaman baksam sana doğru hüznün değişen yüzüsün sen.

Ama sen de haklısın bu düşünceyle bir yere varılmaz. Üstelik düşünmek değil bu kendini üzmek.


Akşam haberlerini izlerken yemeklerini yemek için evine yetişmeye çalışan yorgun yüzlü insanlar. Eve dönüyorlar. Çalışmaktan yorulmuş ve her akşam sıkılmıyorlar televizyon izlemekten. Onları izliyorum, bu kadar insan nereye gider nereden gelir? Bilinmez.


Ve bir takım insanlar hatalarını ararlar seni yargılamak için; bir gün bir yerde kullanmak üzere yanlışlarını saklarlar, biriktirirler; kılık kıyafetinden, saçından tırnağına, işinden gücüne kadar dedikodu yapmaktan çekinmezler.

Sen onlar gibi, bir takım insanlardan olma.

O kadar kolay değil hatasız yaşamak.


-Kiminle konuşuyorsun sen?

-Hiç. İçimdeki yabancıyla.

1 yorum:

sedef serin dedi ki...

Özellikle son paragraf için tebrik ediyorum sizi