
Dinmesini beklediğim bir fırtınanın ortasındayım. Ne olurdu sanki rüzgar dağıtıverse başımdaki bulutları, dumanı. Ve düşünürken içtiğimiz sigaranın parasını karşılamaya yetmeyecek kadar önemsiz şeylerdi düşüncelerimiz.
Çok iyi biliyorum ki kimse benim yerime geçemez, benim adıma karar veremez, benim yerime cümleler kuramaz, benim yerime ölemeyeceği gibi benim için yaşayamaz bu yüzden yaşamaya mecburum. Farkındayım çevremdeki sahte yüzlerin. Eskiden çok sayıda arkadaşım vardı. Yalnızlığa dayanamazdım. Şimdi onca arkadaşın arasından düzenli görüştüğüm bir kişi kalmış. İnanılır gibi değil. Onca insan nerede şimdi, ne yapıyor? Bilmiyorum.
Beni suçluyorlar, neymiş kendi dünyamı yaratmışım orada yaşıyormuşum. Evet. Ben dünyaya sığamadım, şimdi dünyayı içime sığdırmaya çalışıyorum. Yaşıyorsam kendi içimde bundan kime ne?
En azından bu yazıları yazarken ne kadar mutlu olduğumu görmüyorlar, bilmiyorlar.
Kimse inanmıyor daha dünyaya gelirken farklı yaratıldığımıza. Ve kendilerine benzetmeye çalışıyorlar, onlara benzemezsen seni hasta ilan ediyorlar. Çok iyi biliyorum ki hasta bir kadını hiç kimse sevmez.
Herkes gitmek istiyor. Ben yeraltında kalmak istiyorum.
Bilir misin en zor olanı bir insanı tanımak. Çünkü ne zaman tanıdım desem yanıldım. Olsun, zararı yok.
Romanda geçen anlatım bozukluğu benim. Ama ben anladım bozukluğu.
Artık şakalara, sözcük oyunlarına dedikodulara yer yok hayatımda, açık net ve kesin olmak adına.
Onun için yazıyorum bilhassa burada.
3 yorum:
Çok güzeldi Lijepa, iyi ki yazıyorsun..
Teşekkür ederim, utandırıyorsunuz beni.
AYNI DUYGULAR IÇINDEYİM LİJEPA :)
Yorum Gönder