3 Eylül 2010 Cuma

Asla Hayallerinin Çalınmasına Asla İzin Verme!

Geçenlerde eşimle birbirimize umutsuzca baktık.
Hiç konuşmadık.
Bazen suasarken konuşmaktan daha çok şey anlatır ya insan.
İşte öyle ve bazen susmak konuşmaktan daha tehlikelidir.
Bunu kimseler bilmez.
Ne çok hayallerimiz vardı tanıştığımızda.
Ne çok umutlarımız, ne çok hayallerimiz, sevinçlerimiz,mutluluklarımız vardı.
Belki ilk gençlik günlerinin toz pempesiydi gözümüze çalınan.
Düşüncenin suç sayıldığı bir ülkede hayallerini ne kadar yaşatabilirsin?
Nereye kadar umutlarını sürdürebilirsin?
Hayallerimizin bir bir elimizden alındığına şahit olduk eşimle 12 yıllık beraberliğimiz süresince.
Tek sermayemiz olan diplomalarımızı nasıl da satabildik şirketlere.
Zengin ailelerden gelmiyorduk ikimiz de.
Biliyorduk parasızlığın nasıl bir şey olduğunu.
Onun için cebimizdeki parayı bölüşmeyi biliyorduk.
Bir pasta vardı ortada kendi payımıza düşeni istiyorduk.
Beraberliğimiz süresince bir çok kriz gördük, enflasyon rakamlarının tavan yaptığı, parası olanların haksız kazançlar elde ettiği,bir gecede zengin olan insanları gördük şaşkınlıkla.
Umutarımız tam olarak tükenmedi.
Tükenmemeli...
Hazır anayasa değişiyorken umutlarım yeniden alevleniyor.
İçimde bir umut her şey daha güzel olacak diyor.
Hayallerime sarılıyorum bu sefer elimden almalarına asla izin vermeyeceğim!

Hiç yorum yok: